Fikri Mülkiyet&Pandemi
- Av.Alev Beller
- 24 Kas 2024
- 2 dakikada okunur
Hayat kurtaracak ilaçların üretimi ile FİKRİ Mülkiyet [Intellectual Property Rights] arasındaki durumun, bir çelişki olduğu konusu öteden beri hukuken tartışılmaktadır.
Pandemi sürecinde tüm dünyanın umudu aşılar iken ve bazı ülkeler bu aşıları üretir ve erişebilirken, diğer ülkelerin aşı üretimi konusunda, Patent, Royalty Right ve Know-how engeli ile karşılaşması düşündürücüdür. Insanlık tarihinin yaşadığı böylesine bir felaket karşısında, üreticiler Mülkiyet haklarından feragat ederler mi/edecekler mi, zaman içinde göreceğiz. Bu hususta muhtelif fikirler mevcut ve esasen bu görüşün tam aksini savunanlar da var. Şöyle ki; Mülkiyet Hakkından feragat, ya da bir diğer yorumla bu hakkın devri veya teknoloji transferi ile diyelim, üretimin serbestleşmesi temin edilebilirken, diger yandan, öncü bilim ve ilaç üreticilerinin uzun vadede, yeni ve değişime uğrayan virüslere karşı yapacakları çalışmalara dair yatırımdan kaçınmaları gibi neticelerin doğabileceği görüşü de hakim.Umudumuz, tıp adamları ve hukukçuların sağlayacağı bir konsensüsle en faydalı neticeye ivedilikle ulaşılmasıdır.Dr. Jonas Salk 1955 yılında çocuk felci aşısını bulduğunda, "aşının patenti yok, öncelik insanlara yardım ederek,acıyı ortadan kaldırmaktır, Güneşin patenti olmaz" demişti.Hayat kurtaracak ilaçların üretimi ile FİKRİ Mülkiyet [Intellectual Property Rights] arasındaki durumun, bir çelişki olduğu konusu öteden beri hukuken tartışılmaktadır.
Pandemi sürecinde tüm dünyanın umudu aşılar iken ve bazı ülkeler bu aşıları üretir ve erişebilirken, diğer ülkelerin aşı üretimi konusunda, Patent, Royalty Right ve Know-how engeli ile karşılaşması düşündürücüdür. Insanlık tarihinin yaşadığı böylesine bir felaket karşısında, üreticiler Mülkiyet haklarından feragat ederler mi, zaman içinde göreceğiz. Bu hususta muhtelif fikirler mevcut ve esasen bu görüşün tam aksini savunanlar da var. Şöyle ki; Mülkiyet Hakkından feragat, ya da bir diğer yorumla bu hakkın devri veya teknoloji transferi ile diyelim, üretimin serbestleşmesi temin edilebilirken, diger yandan, öncü bilim ve ilaç üreticilerinin uzun vadede, yeni ve değişime uğrayan virüslere karşı yapacakları çalışmalara dair yatırımdan kaçınmaları gibi neticelerin doğabileceği görüşü de hakim.Aynı fırtınalı denizde ayni gemideysek eğer, umudumuz, tıp adamları ve hukukçuların sağlayacağı bir konsensüsle en faydalı neticeye ivedilikle ulaşılmasıdır.



Yorumlar