top of page

MACEDONIA vs SALAMBO

  • Av.Alev Beller
  • 30 May 2022
  • 6 dakikada okunur

BUHARLI GEMİ MACEDONIA DONATANI ile Karşı Taraf JULES CESAR DIRICQ arasında görülen dava kararının

İMPARATORLUK (ENCÜMEN-İ DANIŞ –DANIŞMA MECLİSİNİN / KONSEYİNİN HUKUK KOMİTESİ önünde TEMYİZ Yargılaması Kararıdır


Tarih :1898

Kaynak :The Times 2 Nisan 1898

Mahkeme yargıçları LORD HOBHOUSE, LORD MACNAGHTEN ,SIR RICHARD COUCH ve SIR FRANCIS JEUNE ,

KAPTAN JAMES KIDDLE R.N ( hakim müşaviri ) ve KAPTAN RICHARD DYER R.N(hakim müşaviri ) DENİZCİ yorumcular olarak mevcuttur.

Konstantinople Yüksek KONSOLOSLUK Mahkemesinin Denizcilik İhtilaf Mahkemesi sıfatıyle 10 Şubat 1897 tarihinde vermiş olduğu karara yapılan itirazın , temyizi yargılamasıdır.

Dava ,ilk önce Konsolosluk Deniz İhtisas Mahkemesi Hakimi olarak Mr. A.V. LUCIE –SMITH ve deniz uzmanı danışmanlar tarafından görülerek, masrafları ile birlikte karara bağlanmıştır. Davanın tekrar bakıldığı Mahkeme Osmanlı Nizamı altındaki Konsolosluk Mahkemesi tarafından 1895 de Hakim Mr. C.J. Tarring ve diğer üye hakim Mr. W.B. Cracknell tarafından görülmüş ve önceki karar ,Aksi / karşı yönde bozulmuş ve hüküm mahkeme masrafları ile birlikte davalı lehine tesis edilmiştir.

Davacıların vekili Mr. Aspinall Q.C ve Mr. Butler Aspinall ‘dır. Davacılar vekilleri Mr. Joseph Walton ve Mr. Frank Stafford ‘dur. İddialar ,Lord Chancellor , Lord Herschell, Lord Macnaghten ,Sir Richard Couch ve Sir Frances Jeune ‘den oluşan heyet tarafından yakın bir zaman önce dinlenmiş ve hüküm verilmiştir.

SIR FRANCIS JEUNE bu anda ,Lordlar’ın kararını açıklarken ÇATMA ‘nın ALTIN BOYNUZ’a / Golden Horn) girişte Sarayburnu noktasında 2520 groston ağırlığındaki ve 365 feet uzunluğundaki MACEDONIA isimli buharlı gemi ile bir diğer buharlı romorkör SALAMBO ‘nun öncü olduğu ve yedeklediği 2 adet mavna arasında gerçekleşmiş olduğunu belirtmiştir.

Macedonia , Golden Horn ‘dan ( Altın Boynuz’dan ) köprüye yakın Stambol tarafından demir leme yerini terk etmeden az önce ve Marmara Denizine açılırken , Salambo romörkörü arkasında iki adet Mavna ile ve bunları yedeklemiş halde iken ve 3 geminin takribi 330 feet bir alan kapladığı bir durumda iken, Leander Tower (Kız Kulesi ) arkasından Sarayburnu tarafından Konstantinople limanına girmeye yönelmiş iken , ve aynı mevkiin kuzeyinde bulunan ( Austrian buoys ) yüzer halde ki Apollo ve Venus isimli 2 geminin arasından geçerek limana girmek maksadıyle yol almaktadır. Lordların , Boğazda tahmini olarak değerlendirdiği 2 knot kuvvetinde yüksek kuvvetli bir akıntı bulunmaktadır . Sarayburnundan ileride akıntı bölünmekte bir tarafa doğru tedrici olarak aşınarak Altın Boynuz ‘da kaybolmaktadır. Bu dalganın etkisi SALAMBO ve yedeklediği mavnaların normal navigasyon seyrinde pruvadan )akıntıya karşı kuzey istikametinde limanın belli bir noktasına varıncaya kadar yol yapmalarını temin edecektir. Akıntının batı yönüne dönmesinin onların,pruvadan tam yol yapmalarını ve aynı yönde rotayı korumalarını sağlayarak limana varmaları navigasyonun olağan /mutad akışını gerektiren bir durumdur. BU hususta davada bir ihtilaf yoktur.

Ancak , Davacıların gemisi ile davalıların gemilerinin birbirlerine karşı pozisyonları yek diğerini ilk gördükleri zamandaki pozisyonları bakımından , bu maddi vakıa yönünden , ihtilaf doğmuştur.

Ortak kabul /anlayış ÇATMA’nın Venus’un güney doğusuna doğru bir yerde gerçekleştiğidir.

Lordlar bu neticeye çatma yerinin sahilden tarafta ve daha çok Venus’e yakın olduğu kanaatine deliller üzerinden varmışlardır. Lordların fikrine göre , delilden çıkan netice Macedonia ve Salambo’nun 800 yard bir mesafe içinde birbirlerini tesbit ettikleri ve bu anda her ikisinin de Çatma noktasına aynı mesafede bulundukları hususudur.

Macaedonia namına sunulan deliller yeniden tetkik edildiğinde, çatma yerinde akıntının muhtemelen batı yönüne dönmeye başladığı ancak tümüyle güneye doğru hareketini kaybetmediği açık bir surette anlaşılmaktadır.

Gemilerin birbirini ilk algıladığı veya yakınlaştıkları anda Salambo ve onun yedeklerinin veya onlardan birinin çatma anında , Macedonia’nın sancak baş omuzluğunda bulunup bulunmadığının Hakimler bakımından tetkik edilmesinin , bu şartlar dahilinde en önemli maddi vakıa olduğu görülmektedir. Detaylı delil, Maddi vakıa bu noktadan tekrar incelendiğinde Lordlar, Davalılar tarafından verilen İfadenin /delilin açık ve sabit olduğundan, İhtimallerin Salambo ‘nun hikayesi lehine göründüğünü belirtmişlerdir

Diğer taraftan Macedonia’nın sancak alabanda yaptığını ve hızını arttırdığını varsayarsak Salambo ve yedeklerinin Macedonia’nın iskele baş omuzluk yönünde olduğunu ve bu tahminin eşit bir ihtimal haline benzemediği , bir ihtimal halini taşımadığı düşünülmüştür. Şöyle ki, Salambo’nun bir miktar güneye ilerlediğini ve onun rotasının batıya yönelik olduğunda dahi Macedonia’nın bodoslamasının , pruvasını karşı yöne çevirmesi ve geçmesi için yeterince zaman bulunduğu düşünülebilir .

Gerçeği bulmak için davayı yeniden gören bilgili Hakimlerin akıllarından doğan yorumlar mümkün olmuştur. Lordlar , davaya ilk bakan hakimin avantajlı olarak tanıkları dinlediği ve Salambo’nun ilk görüldüğü veya hemen akabinde Macedonia’nın bir miktar sancak tarafda ve yedeklerinin henüz Macadonia’nın bodoslamasında olduğu hükmüne varmış olabileceği tesbitini böylece yapmış olduğunu ve bu önemli fikrine ağrlık vermek hususunda hep birlikte , hakimin fikrine deger vermekten kaçınmamışlardır.

Bu yargılama sırasında ,denizci danışmanların bulunmayışı Yargıçlar için ,tereddüde yol açacak bir sebep oluşturmamıştır çünkü hüküm denizci tecrübesi üzerinden değil , gerçek vakıa üzerinden kurulmuştur.


Yargıçlar tarafından Macedonia’nın fiilinin açıklığı , hareketi bu kesin hükme dayanak olarak görünmüştür. Macedonia’nın sancak pruvadan ve hızını arttırarak bu sırada kendisinin iskele omuzunda bulunan gemilerin arasından bir şekilde geçmeye çalışması hali isbat edilememiştir. Diğer gemilerin aynı rotada hareketinin ,bu manevranın başarıle neticeleneceği sonucuna varması düşünülse dahi ve buna rağmen aynı zamanda Salambo’nun delillerden açık olan yanlış yerde bulunmadığı kesin olduğundan , Macedonia’nın ilk görüldüğü yerde yanlış konumda bulunduğunu varsayarak, Hakimler Salambo’nun gereğinden fazla sola döndüğünden /iskele yaptığından ve çatmadan hemen önce pruvasını akıntıya karşı vererek bu halde koruyup korumadığından , tam emin olmanın ikansızlığını belirtmişlerdir.

Davacı tarafından ,Salambo’nun Macedonia ile sancakdan karşılaştığında Çarpışma riski içinde bulunması sebebiyle. hemen durması gerektiği iddia edilmiştir. Fakat olayın geçtiği andaki şartların değerlendirilmesi sonucunda bu iddianın temelinin iyi kurulmadığı görülmüştür.

Hakimlerin kararı aksine bozmasına, Macedonia’nın hareketini değerlendirerek , bu Çatma’nın gerçekde önlenebileceği hususundaki yüksek şüphesi sebep olmuştur.

Romörkör şayet daha uzun zaman duraklasa idi ve bu suretle kendi ve yedeklerininin akıntıyla güneye sürüklenmelerini sağlayarak , Macedonia’yı rahatlatabilirdi.

Hakimler romörkörün kendini ve yedeğindeki ağır Mavnaları kurtarabileceğini ve onların Sarayburnu tarafına sürüklenmeden önce , kaçabileceğini düşünmektedir.

Salambo kaptanının makul şekilde Macedoni’nın yanlış olan kendi üzerine gelerek takip ettiği rotayı değiştireceğini umud ettiğini görmüşler ve bunu yaptığını ve ancak geç kaldığını tesbit etmişlerdir.

Yargıçlar kurulu ,bu nedenle; temyiz talebinin masraflar ile birlikte reddine karar vererek ,bu hükmü Kraliçenin makamına tevazu ile Arzetmektedirler.

!2 Mayıs 2013 de yayınlanan bu dokumanın tarafımdan tercümesi ve Mahkeme kayıtlarından anlaşılanlar hakkında

YORUM:

Çatmaya , dava tarafı buharlı romörkör Salambo’nun kaptanı ve gemi adamlarının kusuru ve ihmalinin sebebiyet verdiği yönünde karar verilmiştir. Yüksek Konsolosluk Mahkemesi Çarpışmanın 8 Ağustos 1895 günü Macedonia isimli buharlı gemi ile Davalı Salambo romörkörünün yedeklediği, iki mavna ile seyir halindeyken meydana gelmiştir. Zarar gören taraf Macedonia, kaza neticesinde meydana gelen hasarın ve diğer zararlarının tazmini için Konsolosluk Mahkemesinde dava açmıştır. Karşı dava açılmamıştır.

Çarpışmanın olduğu sabah Sarayburnu mevkiinde , Konstantinople limanına girmekte olan Salambo ‘nun karşısında Macedonia buharlı gemisi vardır. Macedonia ,Liverpool limanına tescil edilmiş 2820 groston ağırlığında ve 1895 net tonajda ve 339 beynir gücündedir ve Konstantinoble limanından denize a çılmakta olduğu Mahkeme kayıtlarından anlaşılmaktadır.

Romorkör 270 tonluk ve 60 beygir gücündeki Fransız bayraklı Salambo’nun yedeğinde Burgaz ada’dan taş yüklü olarak iki adet Mavna bulunmaktadır. Konsolosluk Mahkemesi kararında ; Çatma’nın , Salambo romörkörünün kaptanı ve personelinin hatası ve ihmali neticesinde meydana geldiğine hükmetmiştir.

Bu kararla, İngiliz Milletler topluluğunun deniz aşırı ülkelerdeki Konsolosluk Mahkemesi kararlarının üst tetkik mercii olarak görev yapan Krallık Konseyi Mahkemesine yapılan itiraz/ temyizi üzerine , Yüksek Mahkeme , önceki kararı Bozarak, karşıt bir kararla , Macedonia kaptanı ve personelinin olayda tam kusurlu olduğu ve İhmali bulunduğuna hükmetmiştir.

Hadiseye ,ilk bakan Konstantinople Konsolosluk Mahkemesinin, statüsünün Denizcilik İhtisas Mahkemesi olduğu görülmektedir. Bu Karardan ve diğer bir çok Denizcilik ihtilafı ve kazasına dair kararlardan anlaşıldığı üzere, 19. Yüzyılın ilk yarısından itibaren dünyanın birçok yerinde bulunan bu Mahkemeler, Tek veya Birden fazla hakimlidir.. Nautical assessor adı verilen uzman eskperler bu Mahkemelerde danışman , hakim yardımcısı olarak görev yapmaktadır.

Denizcilik İhtisas Mahkemesi sıfatıyle Osmanlı karasularında meydana gelen , Denizcilik uyuşmazlıklarına ve haksız Fiil’lere Kazalar( Çatma )sonucu oluşan ihtilaflara bakan bu özel yetkili Mahkemelerin kuruluşunun, Almanya’da 1872 yılında yayınlanan bir kanunla deniz kazalarının hangi usule göre araştırılacağını düzenleyen , özel Mahkemenin kuruluşu ile aynı dönemlerde olduğunu tahmin etmekteyiz. Dünyada , bu tür ehil bilgi gerektiren denizcilik ihtilaflarına bakmak ve yargılama yapmak üzere , hususi yetkili mahkemelerin kurulması ihtiyacı doğduğu görülmektedir.

Bu Mahkemelerde, muhtemelen Kaptan ve diğer gemi adamlarının Hakimle birlikte görev yapması , Almanya ‘da Hamburg’da kurulan mahkemeler ile aynı doğrultudadır. Hamburg Mahkemelerinde Hukukçu bir başkan yanında Kaptan ve Denizci sıfatını haiz üyeler bulunmakta ve İhtilafın niteliğine göre bu uzman kurulun fikrine müracaat edilmekte idi.

Deniz Mahmekelerinin kuruluşu esas olarak deniz kazalarından doğan bir ihtiyaçdır. Böyle başlamıştır ancak ,elbette denizcilik ihtilafları sadece kazalardan ibaret değiildir. Yukarıda tercüme ve yorum yaptığımız kararda, ÇATMA’ya sebep olan DAVACI ve DAVALI ‘nın gemileri , biri buharlı bir ticari Gemi , diğeri ise Romorkör dür ve her ikisi de ecnebi bayraklıdır. Ancak vakıadan anlaşıldığı üzere Fransız bayraklı olan , Kınalıadadan yüklenen taşların bulunduğu Mavnaları yedeklemiş olan Romorkör’dür . İngiliz ve Fransız bayraklı bu Osmanlı iç sularında ticari faaliyet yapmaktadırlar. Marmara iç denizinde 2820 groston agırlığında bir gemi olan Macedonia, Liverpool limanına kayıtlıdır ve o da Marmara Denizinde seyrüseferdedir.


Ülkemizde Deniz İhtisas Mahkemeleri , ilk olarak İstanbul ‘da 2004 yılında kurulmuştur.






 
 
 

Yorumlar


© 2024 Dr.Lawyer Sema Yerlikaya Digital Book Website  

  • LinkedIn
bottom of page