top of page

Montauk vs Luigi Premuda

  • Av.Alev Beller
  • 30 May 2022
  • 7 dakikada okunur

Buharlı Gemi Montauk ,Buharlı Gemi Luigi Premuda’ya karşı

Denizcilik Çatma

Buharlı gemi Montauk , Buharlı Gemi Luigi Premuda’ya karşı

Krallık Danışma Meclisinin Adalet Komisyonu

22 Kasım – 8 Aralık 1900

Kaynak: The Times 23 Kasım 1900

Hukuk İctihat ,Kasım 22

Danışma Meclisinin Adalet Komisyonu


(Mevcutlar: LORD HOBHOUSE, LORD ROBERTSON ,LORD LINDLEY ,SIR FRANCIS JEUNE ve SIR FORD NORTH )

Buharlı Gemi MONTAUK , BUHARLI GEMİ LUIGI PREMUDA’ya karşı

Bu , Kraliçenin Konstantinople Denizcilik Mahkemesi göreviyle ,verdiği Yüksek Konsolosluk Mahkemesinin 18 Eylül 1899 tarihli hükmünün temyizidir.

Mr. Robson Q.C ve Mr.T.E Scrutton Davacı namına ve Mr. Joseph Walton Q.C ve Dr. Charles Stubbs Davalı namına bulunmaktadır ,

Dava , 29 Kasım 1896 gecesinde Boğazda iki gemi arasında meydana gelen çarpışmaya dair zararların tazmini amacıyle acılmıştır.

Britanya gemisi Montauk 1944 net tonajda , Kertch ‘den Rotterdam’a tahıl yüklü olarak seferi sırasında , Konstantinople ‘de Boğazda Canatsh önünde Sultan’ın Sarayına yakın bir yerde demirde iken hareket etmiş ve seferine devam edecektir. Luigi Premuda daha küçük ve Avusturya Macaristan buharlı gemisidir , yakında demirli olarak durmaktadır. Montauk , sancak baş omuzluktan dönmeye başlamştır ki , aniden bir ışık görür ve küçük bir kürekli flikanın steamer’ın (stim ile hareket eden teknenin ) baş kısmından bodoslama geçmekte olduğu görülmüştür. Filikadaki şahıslar bağırmaya başlayınca Montauk makinelerini ters,geri harekete yönlendirmesi neticesinde Montauk’un sancak kemeresi ile Luigi Premuda’nın kiç tan ile çarpışır ve hasar verir.

Temyiz eden tarafından , bu ufak kazanın kaçınılmaz olduğu ve Montauk’un mesul olmaması gerektiği iddia edilmiştir. Dava ilk önce 28 Ekim 1897 de görevli Hakim Major (Binbaşı)Seager tarafından görülmüşve Montauk kaptanının akıntıya girerken zamanlama ve hız yönünden hatalı olduğuna ve ÇATMA’nın, Kaptanın ihmali sebebiyle vukubulduğuna hükmetmiştir.

Yardımcı Hakim ,Mr. H.W.de Saus Marez 18 Eylül 1899 tarihinde yeniden davayı görmüş ve aynı hükme varmıştır.

Tarafların İddialarını dinlemeyi kapatırken, Hakimler ,Hüküm tesis etmek için zaman ayıracaklarını belrtmişlerdir.


Kaynak :The Times 10 Aralık 1900


Hukuk İçtihadı : 8 Aralık

Danışmanlık Meclisinin Adalet Komitesi

Mevcut Hakimler LORD HOBHOUSE , LORD DAVEY,LORD ROBERSON , LORD LINDLEY, SIR RICHARD COUCH,SIR FRANCIS JEUNE ve SIR FORD NORTH )

BUHARLI GEMİ MONTAUK DONATANI, BUHARLI GEMİ LUIGI PREMUDA DONATANINA KARŞI

Bu, Kraliçenin Konstantinople Yüksek Sefaret Mahkemesinin 18 eylül 1899 tarihinde Mahkemece tekraren görülerek tasdik edilen , Luigi Premuda Donatanının Davacı ve Montauk Donatanının Davalı olduğu , bir Çatma Hadisesine dair verilmiş olan kararın temyizidir.

Mr. Robson Q.C ve Mr.T.E Scrutton temyiz edenlerin vekilidir ve Mr. Joseph Walton Q.C. ve Dr. Charles Stubbs Davalı vekilidir.

İddialar , Lord Hobhouse , Lord Robertson , Lord Lindley ,Sir Francis Jeune ve Sir Ford North ve Kaptan J. Kiddle R.N ve Kaptan R. Dyer R.N ‘nin Denizci yorumcu olarak mevcut bulunduğ ,bir HEYET tarafından dinlenmiş ve hüküm tesis edilmiştir.

SIR FRANCIS JEUNE Heyetin bu kararını şöyle belirtmektedir. Bilirkişilerin( danışmanlar)) Mahkemede bulunmamış olmaları hayıfla karşılansa da , soru işaretini doğuran mesele Konstantinople Boğazı hakkında ve orada seyir yapmak konusunda işin ehli /erbabı ve bilgi sahibi olmak konusudur ve muhtemelen Hakimlerin kendileri bu konuda bilgilidirler ve bu sebeple denizcilik becerisi ve tecrübesi üzerine inşa edilmiş bir bilgi ile ve ancak bu karara bu usta hünerli yorumcuların katkısı ile varılmıştır.

Çatma şöyle vukubulmuştur. 1944 net ve 3022 gross tonluk ve 320 feet uzunluğundaki buharlı gemi Montauk , Kertch ‘den Rotterdam’a seferde iken 23 Kasım 1896 sabahı, boğazda Sultan’ın Sarayı önlerinde kıyıya yakın bir yerde demirde dir. Gemi burada Kuzey yönünde gün boyunca , akıntının hiç veya az olduğu bir noktada durmuştur fakat aynı günün akşamı akıntı beş veya altı kuvvetine çıkmıştır. Sultan ‘ın Yatı, Montauk’un bir veya iki geminin baştan kıça boyu kadar mesafe önünde takribi bir kerte iskele omuzdan demirdedir. Birçok buharlı gemi , Montauk’un , en yakın mesafe iki veya üç gemi boyı gerisinde demirde palamarda bağlı durumdadırlar. Gün içinde Luigi Premuda , Montauk’un sancak yanında kemeresi önüne iki veya üç kilid demir zincir boyu mesafede ve akıntının tam güc stikametinde demirlemişdir.

6.45 sularında Montauk sefer için harekete geçmiş ve ve demirini almış ve yüzer halde bulunduğu yöne doğru yavaşça hareket etmiştir. Bu zamanda rüzgar kuzey yönündedir ve bu sebeple aynen akıntının yönü de budur ve kuvvetli bir rüzgara , bir rüzgar sağanağı halinde artmıştır. Gece karanık ve sağanaklar altında ancak görüş açıktır. Montauk yavaşça ilerlemiş ,Sultan’ın yatını geçmiş ve Luigi Premuda’nın , takribi 3 kemere mesafede sancak üç çeyrek yakınında tam olarak önünde olduğu bir yere varmıştır.

Montauk’un dümen yekesi iskele alabandadır ve makinelere yavaş hareket vererek , akıntıya girmiştir. Gemi , dümen tarafına takribi dört veya beş pint savrulmuş ve beyaz bir ışık aniden karşısına çıkıncaya kadar ilerlemiş sonradan o noktada kendi sancak pruvasında yarım gemiveya biruçuk ölçü ilerisinde bir tekne olduğunu anladığı , geminin Montauk’un sancak pruvasına karşı suya yakın olduğunuve aynı anda bağırışlar ve filikaların kürek sesi duyulmuştur. Montauk Kaptanı filikayı batıracağı korkusuyla, makinelerini stop etmiiş ve onları tam hız geriye almıştır. İskele başdan görüş açık hale gelir gelmez , Montauk makinelerini tam hız vererek , dümeni sancak alabanda yapmıştır.

Montauk , buna rağmen ,Luigi Premuda’nın pruva omuzluğundan geçemeden , akıntı Montauk’u aşağı sürüklemiş ve 20 vey a 30 feet kıç taraftan , kendi pruva kemeresinden , 45 kulaç zincir serbest bırakarak temin ederek, çatmayı beyhude önlemeye çalışan , Luigi Premuda ile çarpışmıştır.

Şu açıktır ki, Luigi Premuda nizami ışıkları görünür halde demirde bulunmakta iken , tamamıyle kusurdan aridir ve Montauk Çatma’ya sebebiyet veren hususları ı kendisi ispatlamak durumundadır. Filikanın , aniden önüne çıkmasının, Montauk’un ilerlemesini durdurduğu ve onun Luigi Premuda’ya sürüklenmesinin,çatmanın yegane sebebi olduğu ve ışık göründükten sonra Montauk kaptanının makineleri geriye vermesi ve sonra ileriye sancak alabanda yapmasının doğru hareket olduğu düşünülmektedir.


İkinci fikir baştan elenebilir. Baro’da , Montauk’un yapması gereken doğru hareketin , makinelerini geriye doğru geldiği durgun sular yerine varıncaya kadar , çalıştırması ve ancak orda demir alması , gerektiği önerilmiştir.


Lordların , bölgenin yerel durumuna aşina olan kendi Denizcilik Yorumcularına danışma şansları olmuş ve onlar gemilerin pozisyonlarına göre , Montauk’un demir yerinin arkasında ve aynı zamanda büyük su derinliğinde bulunduğdan ve Montauk’un önerilen yolu izlemesinin müdebbir bir hareket olmayacağını ve filikanın ışıklarını gördükten sonra yaptığı hareket için, gemiye bir kusur yüklenemiyeceği şeklinde fikir belirtmişlerdir.


Bu Davada geriye esas meselede karara varmak kalmıştır. Montauk’un dümen yekesini iskeleye ve akıntıya çevirmeden hemen anında veya Boğazda esas kanala girmeye çalışırken önce bulunduğu yerden hareket etmeden önce , dümeni iskele yönünde tutması veya o yöne doğru ilerlememesi gerektiği konusudur. Esas bu meselede Hakimler bir karara varmşlardır.

Bu konuda , daha önce Sefaret Mahkemesince hükme bağlanmış olan , “Buharlı gemi Danae karşısında Buharlı Gemi Romulus “ davasından önemli ölçüde etkilenmiş oldukları süphesizdir.. Bu davada Danışmanlardan fikir alan Mahkeme Romulus’un yavaşca ilerleyerek ve akıntıya doğru gemiyi vererek yanlış hareket ettiği , doğru hareketin , Boğaz yönünde durgun su içinde biraz mesafe ile ilerlemesi gerektiği ve sonra tedrici olarak kendisine dümene güc verecek şekilde belli bir süratte akıntıya girmesi gerektiğidir. Davaya bakan bilgillendirilmiş Yargıç , birçok defalar Limandan ayrılan Kaptanların bu surette hareket etmeleri halinde orta akıntıya demirlemiş olan herhangibir gemiye geniş bir şamandıra yeri temin edeceğinden bu şekilde hareket etmeleri gerektiği yönünde uyarıldıklarını belirtmiştir. Diğer dava (dosyası) temin ediemediğinden,Hakimler kararlarında tam emin olamamakla beraber , eldeki bu davada tam detayları değerlendiremediklerinden ve bir yandan en azından bir maddi vakıa olarak geminin yönünün hatalı olduğu ve diğer davadaki kusurlu geminin koşullarının Heyet önündeki bu davadan farklı olduğu sonucuna varmışlardır. Fakat Sefaret Mahkemesinin , Konstantinople’u terk eden gemilerin hareketlerini değerlendirmesinin gerektiği söylenebilir ve Konsolosluk Mahkemesi akıntının yarattığı güçlüklere aşina olmaları ve gemilerin , filikalar ve diğer deniz araclarının karşılaşma ihtimalinin , Boğaz’ın bu bölümünde ihtimal dahilinde olduğunu degerlendirmeleri gerektiği, düşüncesindedirler..

Hakimler( Lordlar) kendi danışmanlarının fikrini almışlar ve onların verdiği tavsiye ile hareket ederek Mahkemece(ilk) hükmedilmiş olan kararın doğruluğu konusunda hiçbir şüphe olmadığı , anlaşılmıştır.

Hakimler tarafından şu görülmektedir ki. Montauk başını akıntıya verdiği sırada Luigi Premuda’nın bulunduğu pozisyona göre Montauk’un pozisyonu , önüne çıkan filikanın aralarına girmesine rağmen , Luigi Premuda’ya emniyetli bir mesafede yol vermesi gerekirdi. Ve Hakimler şu konuda açık bir suretde Montauk’un Luigi Premuda’ya rağmen seyrine Kuzey-Doğu istikametinde daha uzun bir sürede , dönüş yapmadan önce devam etmesinin doğru olduğu şeklindedir. .

Lordlar , aynı zamanda mahalli olarak o bölgede filikaların ve sair deniz araçlarının ortaya çıkmasının demir yerini terk ederken ve bir geminin rotasına engel olabileceği halinin ,her kaptanın en azından bunun bir ihtimal dahilinde olduğunu düşünmesi ve bunun sıradan bir risk sayılacağının öngörülmesinin gerektiğini düşünmektedirler.

Bu sebeple Hakimler Mahkemenin aşağıdaki kararının , TASDİKİNİ ve Temyiz talebinin reddi yönündeki kararlarını Kraliçe’ye tevazu içinde tavsiye etmektedirler.

Temyiz edenler temyiz masraflarını karşıllamakla yükümlüdür.



YORUM:

Bu Dava Çatma hadisesinin önemli unsurlarını taşıyan özel örnek bir dava olarak dikkat çekmektedir

Kaynak The Times’da yeralan Mahkeme kayıtlarından anlaşıldığı kadarıyle ,Montauk ve Luigi Premuda Donatanları ,Çatma neticesinde uğramış bulundukları Hasar ve sair zararlarının tazmini için, karşılıklı dava açmışlardır.

Konstantinople Sefaretinin Mahkemesi , Denizclilk Mahkemesi göreviyle, bu davayı görmüş ve daha büyük tonajda olan Montauk gemisinin kusurlu olduğna dair karar ihdas etmiştir.

Kaynaktaki bilgilerden çıkardığımız bir diğer husus bu karara karşı Konstantinople Konsolosluk Mahkemesinde itiraz edildiği ve bu itirazın reddedildiğidir..


Krallık Danışma Meclisi önüne getirilen Dava , bu kez Temyiz üst yargılamasına tabi olmuş ve Konsolosluk Mahkemesi nin kararı Yüksek Hakimler Kurulu tarafından TASDİK EDİLMİŞTİR.

ilk derece Mahkemesinin kararında, Boğazdaki gemi hareketlerinin muhakeme edildiği, Denizci Danışmanların, ehil kişilerin bilgisine başvurulduğu bilinmektedir.

Diğer taraftan Üst Mercii Hakimler, örnek bir karara da işaret etmişler ancak o karara dair detaylı bilgiyi temin edemeseler de , Kaptanların ,İstanbul Boğaz’ının Kabataş önlerinden demir yerinden hareket ederken, Filika veya sair deniz araçları ile karşılaşmalarının yüksek ihtimal dahilinde olduğunu ve bu konuda müdebbir bir Kaptanın nasıl hareket edeceğini bilmeleri ,lüzumundan bahsederek, bir diğer yandan da Montauk Kaptanının , Filikayı batırmamak için elinden geleni yapmaya çalıştığını belirtmişlerdir.

Büyük olan Geminin, Filikayı korumak maksadıyle , bu gayret ile hareket etse de . Çatışmayı önleyememiş olması sebebiyle , NETİCEDE kusurlu olduğuna hükmedilmiştir.


Dava , esas olarak kusur tesbiti niteliğindedir ve Yüksek Yargıçlar tarafından , daha ziyade seyir (navigasyon )kusuru üzerinde durulmuştur. Diğer geminin , doğru nizamda ve demir yerinde bulunması sebebiyle , kusursuzluğu , Yüksek Mahkemece ,sabit olmuştur.

Bu davanın , bize ayrıca hoş ve ilginç gelen bir bilgisi. Sultan’ın Yatının kaza mahallinde mevcudiyeti ve Montauk ‘un demir yerinden hareket ederek , Sultan ‘ın yatı vediğer teknelerin arasından geçerek Bogaz’da rotaya girme niyetidir. Sultan ‘ın Yat’ına zarar vermemek yönündeki gayreti dava kayıtlarında her ne kadar yazılmamış olsa da, İlginç olan . YAT’ın aynı güzergahta demirde olduğunun , mahkeme kayıtlarına geçmiş olması durumudur.

 
 
 

Yorumlar


© 2024 Dr.Lawyer Sema Yerlikaya Digital Book Website  

  • LinkedIn
bottom of page