TEK SORUMLU KAPTAN MI?
- Av.Alev Beller
- 30 May 2022
- 2 dakikada okunur
Her 4 kaptandan biri cezai takibata maruz kalıyor.
Yapılan uluslararası bir araştırma 4 kaptandan bir tanesinin bir suçlamaya uğradığını gösteriyor ve kaptanlar cezai takibat işlemleri sırasında, adil bir muamele görmediklerini ileri sürüyorlar.
Yöneltilen suçlamalar, tümüyle profesyonel faaliyetlerden kaynaklanıyor.
Her kademede kaptanlar, jurnalin yanlış tutulmasından cismani kazalara, hava kirliliğinden, çatmadan, navigasyon kurallarının ihlal edildiği iddiasından, liman makamlarının çeşitli suçlamalarından, yasaya aykırı mal, madde bulundurmaktan, adam öldürme, tecavüz, saldırı ve daha birçok çeşitli suçlamalara maruz kalıyorlar.
2012 yılında yapılan araştırma, 8 dilde, 18 ülkeden 68 değişik milliyetten zabitanı kapsamıştır.
Kaptanlar, cezai soruşturmalar sırasında korkutulduklarını ve yeterli yasal ve temsilci yardımı alamadıklarını belirterek, ankete katılanların %8’i cezai muamele gördüklerini, %33’ü, meslektaşlarının cezai takibata maruz kaldığını, takribi %24 oranında kaptanın bir surette ceza takibine uğradığını bu anket ortaya çıkarmıştır.
Kaptanlar, bu muamele süresinde, yalnız kaldıklarını, çoğu zaman kendilerine yardımcı olacak bir avukat veya başka bir tercüman, aracı bulunmadığını, korktuklarını ve kendilerine haklarının anlatılmadığını beyan etmişlerdir.
Deniz kazalarından sonra çoğu kaptan, verdikleri bilgilerin kendi aleyhlerine kullanılacağı endişesi içinde olduğundan, gördükleri adil olmayan muamele karşısında görevlilere tam bilgi vermekten çekindiklerini söylemişlerdir.
International Maritime Employers’ Committee, kaptanların cezalandırılması ve adil muamele görmemesinin, tüm sektörü ilgilendiren bir problem olduğunu açıklamıştır.
Yetkililer bu durumun, kendi ülkesi dışında, cezai iddiaya maruz kalan herkesi rahatsız edecek bir hal olduğunu, yabancı limana devamlı seyahat eden bir kaptanın bu endişe ile çalışmasının, haksız muameleye tabi olacağı kaygısının, önemli bir sorun olduğunu belirtmiştir.
Kaptanların, suçlu bulunmaları veya masum olmaları halinde, her iki durumda da, bunun anlaşılması için geçecek sürede, adil ve nazik bir surette sorgulama görmeleri gerektiği IMEC yetkilisi tarafından vurgulanmıştır. “Adalet, bir loto olmamalıdır. Kaptanlık, zabitanlık, gemicilik global bir meslektir. Yapılan muamele dünyanın her yerinde aynı nitelikte hukuki olmalıdır ve Vahşi bir uygulama, temel insan haklarına aykırıdır” denmiştir.
Ülkemizde, Türk Ceza Kanunun 179-180. Maddelerinde düzenlenen, taksirle tehlikeye sebebiyet verme, hükmü gereğince deniz kazalarında:
Madde179 (2) Kara, deniz, hava veya demiryolu ulaşım araçlarını kişilerin hayat, sağlık veya malvarlığı açısından tehlikeli olabilecek şekilde sevk ve idare eden kişi, iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (3) Alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle ya da başka bir nedenle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek hâlde olmasına rağmen araç kullanan kişi yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır.
Madde 180 - (1) Deniz, hava veya demiryolu ulaşımında, kişilerin hayatı, sağlığı veya malvarlığı bakımından bir tehlikeye taksirle neden olan kimseye üç aydan üç yıla kadar hapis cezası verilir.
Bu hükümler esas olarak deniz kazaları ve cismani zarar ve ölüm halini düzenlemektedir.Türk kaptan ve gemi adamlarının , yurt dışındaki limanlarda uğradıkları muameleler ve cezai müeyyideler, tutuklamalar hakkında devamlı haberler yayınlanmaktadır ve yapılacak bir anket durumu açıklığa kavuşturmaya faydalı olabilecektir .
Avukat Sema Yerlikaya LL.M
İMEAK DENİZ TİCARET ODASI DENİ TİCARETİ HUKUKU Danışmanı/hakem
DENİZ HUKUKU DERNEĞİ KURUCU ÜYESİ



Yorumlar